Taş Fırın Haluk ve Halısı

Çocuklar Duymasın, hepimizin yıllardır tüm ailecek izlediğimiz komedi dizisi olmuştur. Taş fırın erkeği Haluktan tutalım da, Light Selamiye kadar bir çok karakter,  değişik davranışları ve lakapları ile neşe kaynağımız olmuşlardır. Çocuklar Duymasın, ilk başta 2002 yılında TGRT’de yayınlandı. 13 bölüm çekildikten sonra, Atv’ye geçiş yaptı. Orada da 1 sezon oynadıktan sonra da Star tv’ye geçti. Dizi çok sevildiği için, çok ilgi görmüş ve izleyiciye daha hızlı ulaşabilmek için de, sürekli kanal değiştirmiştir.

Çocuklar Duymasın dizisinin konusu, birbirine katlanamayan, daima kavga eden ve ayrılığın eşiğinde olan karı – kocanın, çocukları yüzünden evli kalmaları zorunlu olan bir ailenin, birbirleri ve arkadaşlarıyla olan olayları anlatır.  Dizide, Pınar Altuğ – Meltem rolü ile, Tamer Karadağ ise Taş Fırın Haluk rolü ile oyamıştır. Ayrıca turuncu saçlarından dolayı, havuç lakabını alan Furkan Kızılay ile onun ablası, Duygu rolündeki Ayşecan Tatari, dizinin haylaz çocuklarıdır. Şu an Arka Sokaklar dizisinde oynayan Özgür Ozan’ı da, hepimiz bu dizide ‘’Light’’, yani kılıbık Selami olarak tanıdık.

Dizide her oyuncunun kendine has komik davranışları vardır. Bunlardan hafızalarımızda en yer edilen bence, Taş Fırın Haluk’un sürekli ayağına takılan halıdır, sanırım. Hepimiz hatırlarız, eve geldiğinde ya da evden çıkarke veya ev içinde dolaşırken, sürekli o halı, ona  zor anlar yaşatmıştır. Hep halıya söylenmesine rağmen, bir türlü eşi Meltem yüzünden, halıyı evden atamamıştır. Ama iyi ki de, böyle bir şey yapmamışlar dizide. Haluk’un o halı üzerindeki komik halleri, sinirli davranışları, bizleri az mı güldürdü. Haluk’un halı takıntısı, diziyi izleyen bir komşumuzu da etkileyerek, evlerindeki Bellona halı  en sonunda atmış. Eh bazen dizilerin böyle etkileri de olmaktadır, diyelim. 

Sahil Kenarında Bisiklet Binme Vakti

Bahar geldi yavaş yavaş bisiklet binen insanları görmeye başladık. Şimdi tamda sahil kenarında bisikletle gezme zamanı. Bu güzel havaların tadını ancak bunun gibi güzel bir bisiklet ile çıkarabiliriz. Ne yapsak, adalara gidip biraz pedal mı çevirsek?

Bayramlarda Halı Endişem

Bizim köyde bayram yaklaştığı zaman herkeste bir hareketlenme, kıpırdanma olur. Aklınıza ilk gelen düşünce, ne var canım bayram heyecanıdır, oldu dimi? Maalesef düşündüğünüz gibi değil. Bizim köyde ilk akla gelen bayram heyecanından önce, bayramda evin durumudur. Büyük ihtimal yazıyı okuyan bütün kadınlar ne demek istediğimi anladı. Bayram zamanında evin hazır olması lazımdır. Yani temiz olması lazımdır. Haliyle bizim köyde bayram yaklaşmaya başladığı zaman, köydeki tüm evlerde temizlik alarmı verilir. Herkes evini temizlemek için, evlerinin altını üstünü gerçekten temizlerler. Bizim evde de durum aynıdır.

Bayrama dönemine girdiğimiz zaman önce evdeki perdeler tek tek çıkarılarak makineye atılır ve yıkanır. Bunu her aile zaten yapar. Perdelerin dışında, ev silip sürülür. Bir de asıl değinmek istediğim nokta, bizim köyde neredeyse istisnasız her ev halılarını tek tek yıkar. Şimdi ne var bunda diyebilirsiniz? Fakat, durum hiçte düşündüğünüz gibi değil. Bizler halılarımızı kendimiz yıkamaktayızdır. Kendi evimizden örnek verecek olursam. Biz önce babam ile halıların üzerindeki tozları balkondan silkeriz. Daha sonra halıları römorkun üzerine götürüp, onun üzerinde ablamlar bir güzel yıkar. Ah ah ne kadar basit bir işlem gibi gözüküyor dimi? Evdeki 4 tane koca Bellonahalı olunca, silkmek o kadar kolay olmuyor. 2. halıdan sonra kollarınızı dinlendirmek zorunda kalıyorsunuz. Bellona halılar işte o denli ağır oluyorlar. Kaliteli olmasına kaliteli ama biraz daha hafif yapmış olsalardı, en azından bizim işimizi hafifletmiş olurlardı.

Anlayacağınız üzere bizim köydeki bayramların bende kalan hatırası bu yönde. Ne yapalım çoğu çocuk için bayram eğlencedir, paradır ama benim için bayram zamanı temizlik zamanıdır, yani halı temizleme zamanıdır.