9 Aralık 2013 Pazartesi

Bu Ne Perhiz, Bu Nasıl Korku?

Geçtiğimiz 2 hafta, futbolda yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Bu tartışma, "Futbola Siyaset Karıştırmak" üzerineydi. Olayın muhatapları ise Fethiyespor kulübü ve Galatasaraylı futbolcular Didier Drogba ve Emanuel Ebue'ydi.


Tartışmaların başlangıcı, geçtiğimiz hafta Ziraat Türkiye Kupası'nda Fethiyespor ve Fenerbahçe arasında oynanan maça dayanıyor. Maçın başlama seramonisine, her futbolcunun üzerinde bir harf olacak şekilde, 'Yüce Atatürk' yazısı ile çıkması, büyük yankı uyandırmıştı. Sosyal medyada Fethiyespor büyük takdir ve destek toplarken, birçok kişi bu hareket dolayısıyla Fethiyespor'a sempati duymaya başladı. Fakat ne olduysa, Fethiyespor'un bu yazı ile sahaya çıkması nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevkediliği haberi geldiğinde oldu. Türkiye Futbol Federasyonu, sandalyevüzerinde sabit duramamış ve Fethiyespor'a ceza vermiş. Neden olarak da "Hepimizin saygı duyduğu yüce değerleri tartışma yaratmak amacı ile kullandılar" demiş.

Henüz 'Yüce Atatürk' krizinin şoku atlatılamamışken, Türkiye Futbol Federasyonu bir rezalete daha imza atarak, Güney Afrika'nın ve ırkçılıkla mücadelenin sembol isimlerinden biri olan Nelson Mandela'nın anısına "Thank you Madiba" (Teşekkürler Mandela) ve "Rest In Peace Nelson Mandela" (Huzur içinde yat Nelson Mandela) yazılı tişörtler giyen Drogba ve Ebue'yi de PFDK'ya sevketti.

Şimdi Türkiye Futbol Federasyonu'na sormak istiyorum: Attığı golden sonra dalgıç pompa gibi şekilden şekle giren 'Karakterli' futbolcu Emre Belözoğlu eliyle 'Rabia' selamı verirken, 'Değer' kavramınız neden ortada yoktu? Özerk olması gereken bir kurum bu kadar mı 'Bağzı Güçler'den korkar? Futbol federasyonu değer yargıları için yapı market görevi mi görür?

Merak ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder